24. Vicdan ve Adalet Nöbeti

ş cinayetlerinde yakınlarını kaybeden ailelerinin sorumluların yargılanması ve iş cinayetlerinin son bulması için gerçekleştirdikleri “Vicdan Nöbeti”nin 24.’sü bugün yapıldı. Bu ayki eylemde, dört ailenin kaybettiği yakınları gündeme getirildi.

is-cinayetleri-adalet

İş cinayetlerinde yaşamını yitirenlerin fotoğraflarını yere serilerek, üzerine karanfiller bırakılan eylemde, iş cinayetlerinin yaşandığı yerlerin yazılı olduğu dövizler taşındı. İlk olarak aileler adına Nihat Gürer basın açıklamasını okudu.

Açıklamaya “Geciken adalet, adalet değildir!” ifadesiyle başlanarak, 25 Kasım’da Van 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde Van Bayram Otel davasında gerekçeli kararı açıklandığı, 29 Ekim’de Anayasa Mahkemesi’nin Van Valisi ve AFAD yetkilileri hakkında kararını açıkladığı, 1 Kasım’da Esenyurt davasının 9. duruşmasının görüldüğünü, 9 Aralık’ta Erkan Keleş davasının 2. duruşması ve 27 Aralık’ta OSTİM ve İvedik patlamaları duruşmasının yapılacağı belirtildi.

Yargılamaların doğru düzgün yapılmadığına işaret edilen açıklamada şunlar söylendi: “Her duruşmada bizlerin yeniden aynı hüznü kederi yaşamamız ayrı bir dert. Soruyoruz… İşçi yaşarken hayatına kıymet verilmemesini, adalet arayan ailelerine yaşatmak da ne ola ki?”

Her ayın ilk pazarı yaptıkları eylemin sürdürüleceği belirterek, açıklama sonlandırıldı.

Açıklamanın ardından gazeteci Elif Bereketli, ailelerle yaşananlar üzerine sorular sordu. İlk olarak 31 Ekim 2013′te elektrik akıma kapılarak iş cinayetinde yaşamını yitiren 17 yaşındaki Eren Eroğlu’nun babası Erdinç Eroğlu ile konuşma gerçekleştirildi. Baba Eroğlu, oğlunun reklam firmasında çalıştığını, oğlunun tabela montajı için gittiği bir özel hastanede yaşamını yitirdiğini belirtti. Baba Eroğlu, hastanenin 156 bin voltluk bir elektrik akımının açıkta olduğu bir yere tabela yerleştiren oğlu ve ustasının kablonun 3 metre altında akıma kapıldığını belirterek, yüksek gerilim hattını açıkta bırakan ve bu halde hastanenin açılmasına izin veren yetkililere öfkesini dile getirdi. Olay yerinde yaşamını yitiren oğlunun iş yaptığı yer hastane olmasına rağmen orada tutulmadığını, yanık ünitesi olmadığı bahanesi ile başka bir hastaneye gönderilerek orada ölüm belgesi hazırlandığına dikkat çekti. Baba Eroğlu, ayrıca olayın üstünün hızla kapatılmaya çalışıldığını, polisin hiçbir şekilde kendilerine ve yaralı olarak kurtulan ustanın dahi ifadesine başvurmadığını, kendilerinin karakola giderek ifade verdiklerini dile getirdi. Suç duyurusunda bulunduklarını, fakat günlerce kendilerini arayıp sormayan adalete inanmadığını belirten baba Eroğlu, “Adalet mülkün temelidir” sözünü hatırlatarak, mülkü olanın adalete ulaştığını ifade etti. Baba Eroğlu, oğlu ile ilgili ölüm haberinin Cumhuriyet gazetesinde yer almasından sonra hastane yetkililerinin kendilerini aradığını, bir ihtiyaçlarının olup olmadığını sorduğu dile getirerek, acılarının hiçbir maddiyatla karşılanmayacağını belirtti. Baba Eroğlu, emekçilerin sermaye için çarkın bir dişlisi olduğunu, kırıldığında yerine yenisini taktığını söyleyerek, sermaye düzeninin gerçekliğine işaret etti.

Konuşmalar Erkan Keleş’in yakını Haydar Keleş’in, dava süreçleri ile ilgili olarak verdiği bilgilerle sürdü. Davaların sürekli olarak uzatıldığını ve suçun ölen kişinin üzerine yıkılmaya çalışıldığını vurguladı.

OSTİM patlamasında yaşamını yitiren Dilek Gürer’in abisi Nihat Gürer ise konuşmasında davalardaki uzun yargı sürelerini ve sorumluların tümünün yargı karşısına çıkarılamadığını ifade etti.

Son olarak Van depreminde yaşamını yitiren Cem Emir’in kardeşleri sorulara cevap verdi. Davanın sonuçlandığı belirtilen konuşmada, otel sahibinin 11 yıl ceza aldığını, fakat sonucun temyize götürüldüğü ifade edildi. Sadece otel sahibinin değil Van Valisi ve AFAD yetkililerinin de yargılanması gerektiği belirtildi.

Konuşmaların ardından gelecek ay yapılacak eyleme çağrı yapılarak eylem sonlandırıldı. Eylemin ardından aileler aşure dağıtımı gerçekleştirdiler.

http://www.kizilbayrak.net/ana-sayfa/sinif/haber/is-cinayetlerinde-de-adalet-yok/