28 Nisan İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybedenleri Anma ve Yas Günü ilan edilsin!

BASINA VE KAMUOYUNA

28 Nisan İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybedenleri Anma ve Yas Günü ilan edilsin!

Bizler Davutpaşa, Ostim-İvedik, BEDAŞ, Van-Bayram Otel, Esenyurt, Milas-Güllük, Zonguldak-Kozlu, Soma, Gemlik’te, Tuzla’da, BOTAŞ’ta, hastanede, fabrikada, madende, dizi setinde, eve temizliğe gittiğinde iş cinayetlerinde hayatını kaybeden işçilerin aileleriyiz.

Bu yıl 28 Nisan Anma ve Yas Günü yürüyüşümüzü, ülkemizi ve tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgını nedeniyle yapamıyoruz.

Salgına dair halk sağlığını ilgilendiren tedbirler açıklanarak toplumun her kesimine yönelik “Evde Kal” çağrıları yapılırken, ekmeği için çalışanlar yine yok sayılmaya devam edildi. İşçilerin çalışıp çalışmamaları işverenlerin insafına bırakıldı. Bu zorlu dönemi kazanç kapısı haline getirmeye çalışan işletmeleri haberlerde duyduk, kâr elde etme hırsının engel tanımadığı salgın ortamında üretime zorlanan yine işçiler oldu. Bu vesileyle bir kez daha hatırlatmak ve duyurmak isteriz ki; çalışmanın devam ettirildiği her işyeri riskli görülmelidir. Başta sağlık hizmeti verilen işyerleri olmak üzere, halen mal ve hizmet üretimine devam edilen tüm işyerlerinde, işçi sağlığı ve iş güvenliği bakımından tüm gereklilikler ve eksiklikler tespit edilmeden, gerekli denetimler yapılmadan faaliyete izin verilmemelidir. Çalışmanın devam etmediği koşullarda ise, kısa çalışma ödeneğinden kısıtlayıcı şartlar kaldırılarak bir gün çalışmış olsa bile her işçi yararlandırılmalı, ödenek asgari ücret sınırından tespit edilmelidir.

Salgın döneminde, işyerinde çalışırken veya işine gidip işinden dönerken virüs bulaşmasına maruz bırakılan her işçi göz göre göre iş cinayeti tehlikesine açık olacaktır.

Dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi ülkemizde de 28 Nisan’ın İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybedenleri Anma ve Yas Günü ilan edilmesini istiyoruz. Bunun için 2012’den beri mücadele ediyoruz.

28 Nisan “iş kazaları” ve meslek hastalıklarının öngörülebilir ve önlenebilir olduğuna, çalışırken neden ve nasıl hastalandığımıza, yaralandığımıza ve öldüğümüze dikkat çeken bir gündür.

28 Nisan “iş kazaları”nın olağan sayılmaması, çalışırken yakalandığımız meslek hastalıklarının görmezden gelinmemesi için işverenlerin, devlet kurumları dâhil sorumlu tüm kurum ve kuruluşların gerekli tedbirleri alması ve yasal düzenlemeleri etkinleştirmesi için kamuoyu duyarlılığı yaratılmaya çalışılan bir gündür.

28 Nisan “can” ve “canı korumak” temelinde; çalışanları, işçileri bir günlük faaliyetlerle bir araya getirmeyi ve aralarındaki dayanışmayı artırmayı amaçlayan bir gündür. Hem yaralananlar hem de hayatını iş cinayetlerinde kaybedenler için yas ve adalet talebi etrafında buluşmuş bir emek mücadelesi günüdür.

Dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi bizler de 28 Nisan’da bu gerçeklere dikkat çekmeye çalışıyoruz. Yaralanmaların, iş cinayetlerinin olağan sayılmaması, çalışırken yakalandığımız meslek hastalıklarının görmezden gelinmemesi için kamuoyu duyarlılığı oluşturmaya çalışıyoruz. İşverenlerin, sorumlu tüm kurum ve kuruluşların gerekli tedbirleri alması ve yasal düzenlemeleri etkinleştirmesi için bugün dünyanın her yerindeki işçi kardeşlerimiz gibi bizler de takipteyiz. Bu çabalar kaybettiklerimize borcumuz, çalışan her işçiye karşı görevimizdir.

Neden 28 Nisan? 1970’te ABD’nin en büyük işçi sendikaları federasyonu 28 Nisan’ı çalışırken hayatını kaybeden tüm işçiler için “anma günü” ilan etti. Aynı yıl ABD Kongresi’nden kapsamlı İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Yasası geçti. Böylece işçi sağlığının bir kamu sorunu olduğunu devlet sembolik olarak kabul etmiş oldu. 1984’te Kanada Kamu Çalışanları Sendikası 28 Nisan’ı sendika bazında “yas günü” kabul etti. 1985’te Kanada Sendikalar Konfederasyonu 28 Nisan’ı tek taraflı olarak “ulusal yas günü” ilan etti. 1991’de Kanada Devleti 28 Nisan’ı resmi “yas günü” ilan etti. 2001’de Uluslararası Çalışma Örgütü 28 Nisan’ı “Dünya Çalışma Güvenliği ve Sağlığı Günü” ilan etti. Günümüzde pek çok ülkede 28 Nisan resmi “çalışma kurbanlarını/iş kazası-meslek hastalığı kurbanlarını anma günü” olarak anılmaya, bu ülkelerin bazılarının parlamentolarında da resmi “yas günü” olarak kabul edilmeye başladı. 28 Nisan’ın seçilme nedeni Kanada’da ilk defa “iş kazaları”ndaki işveren sorumluluğunun hukuken tescil edildiği tarihin 28 Nisan 1914 olmasıdır.

Ülkemizde her gün onlarca işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybediyor. 2012 yılından bu yana iş cinayetlerinin duyulur ve görünür olması için çıkardığımız İş Cinayetleri Almanağı korkunç rakamları gözler önüne seriyor. 2012’de en az 878, 2013’te en az 1235, 2014’te en az 1886, 2015’te en az 1703 işçi, 2016’da en az 1924 işçi, 2017 yılında en az 1947 işçi, 2018 yılında en az 1872 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. İşçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirleri alınmış olsaydı hayatını kaybeden işçi kardeşlerimiz bugün yaşıyor olacaktı. Bizim gerçeğimiz bu kadar basit. Maruz kaldığımız bu vahşete dur demek için 28 Nisan’ın Anma ve Yas Günü ilan edilmesini istiyoruz.

İş cinayetleri olağan değildir diyoruz. Çalışanların kaderi ölmek değildir diyoruz. Canlarımız, yakınlarımız ekmeğini kazanmak için çalışırken patronların kâr hırsı, kamu kurumlarının ve görevlilerin denetimsizliğinden doğan ihmaller sonucunda hayatlarını kaybetti. İşçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirleri alınmadığı sürece emeğiyle hayatını kazanan herhangi birimizin başına aynı felaketin geleceğini biliyoruz.

Bizler canı en çok yananlar, başka canlar yanmasın diye adalet mücadelesi vermeye devam edeceğiz. Emeğin, emekçilerin hakları için mücadele eden, daha insani çalışma koşulları talep eden herkesi dayanışmaya , iscinayetleriniunutma.org üzerinden 28 Nisan’ın İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybedenleri Anma ve Yas Günü ilan edilmesi talepli imza kampanyamıza katılmaya çağırıyoruz.

Ölenleri an, kalanlar için mücadele et!

Çalışırken Ölmek İstemiyoruz!

Adalet Arayan İşçi Aileleri

www.iscinayetleriniunutma.org

twitter.com/iscinayetleri

facebook.com/VicdanVeAdaletNobeti

28 nisan 2020