32. Vicdan ve Adalet Nöbeti basın bülteni/ 3 Ağustos 2014

Yetmez, bütün sorumlular cezalandırılmalı

Adalet Arayan İşçi Aileleri’nin her ayın ilk pazar günü gerçekleştirdikleri Vicdan ve Adalet Nöbeti’nin 32’ncisi tutuldu. Bu ayın nöbetinde aileler 14 Temmuz’da karar duruşması görülen Davutpaşa patlaması davası sürecini, kararı ve sonrasını anlattı.

Basın açıklamasını Van-Bayram Otel’de hayatını kaybeden gazeteci Cem Emir’in kardeşi Sinem Emir okudu. Yapılan açıklamada iş cinayetlerinde bütün sorumluların yargılanması için ailelerin yıllardır verdikleri adalet mücadelesinin öneminin altı çizildi.

Müdürlerin ceza aldığı davada Belediye Başkanı ceza almadı

Açıklama sonrasında aileler ve gönüllü hukukçuları gazeteci Burcu Karakaş’ın sorularını yanıtlayarak söz aldı. 31 Ocak 2008’de maytap atölyesinde meydana gelen Davutpaşa patlamasında hayatını kaybeden Heybetullah Güleç’in abisi Hakkı Güleç, Zeytinburnu Belediyesi zabıta, imar ve şehircilik müdürleri ve iş hanı sahiplerinin ceza almasının tüm iş cinayetleri için emsal oluşturduğunu belirtti. Ailelerin 7 yıldır ısrarlı çabalarının sonucu olarak bu cezaların alındığını ifade eden Güleç, “Yetmez, müdürlerin ceza aldığı davada idarenin başı olan Zeytinburnu Belediye Başkanı ve diğer sorumluluğu olan yetkililer ceza alana kadar davamızı takip edeceğiz,” dedi.

“Denetimsizliği herkes biliyordu”

Davutpaşa’da yakını Lezgi Şimşek’i kaybeden Salih Temel söz aldı. Temel, “Patlamada yakın üç arkadaşımı ve kuzenimi kaybettim. Aynı zamanda söz konusu binada işyerim vardı. Denetimsizliği ve göz yumulduğunu herkes biliyordu. Bütün bunlara rağmen bu dava görülürken büyük zorluklara katlandık,” dedi. Dava sürecinde emek örgütleri ve siyasi partilerden birkaç kişinin ziyareti dışında kimseyi yanlarında göremediklerini; verilen kararın yeterli olmadığını ve adalet aramaya devam edeceklerini belirtti.

Van-Bayram Otel’de abisini kaybeden Sinem Emir söz alarak denetim sorumluluğu olduğu halde görevini yerine getirmeyen yetkililerin yanı sıra, dava süreçlerinde ailelerin adalet arayışında önlerinde engeller oluşturan mahkeme heyetleri ve bilirkişilerin varlığına dikkat çekti.

Bilirkişiler bilimsel gerekliliklerden uzak davranıyor

Esenyurt’ta Özel Doğa Hastanesi’nde elektrik akımına kapılarak hayatını kaybeden çocuk işçi Eren Eroğlu’nun babası Erdinç Eroğlu, kimi belediye yetkilileri ve kamu görevlilerinin Davutpaşa davası sürecinde cezalandırılmak yerine terfi edilerek ödüllendirildiklerini belirtti. Artarak devam eden iş cinayetlerine işaret ederek “Bu tür olayların önüne geçilebileceğini düşünüyoruz, biz burada hiçbir yerde bir daha olmasın diye mücadelemizi veriyoruz. Davutpaşa davasını da aileler takip etmeseydi kimse ceza almayacaktı,” dedi. Basının iş cinayetlerine yeteri kadar yer vermediğinin altını çizdi. Aylardır nöbetlerine devam ettiklerini ve birlikte davalarını takip ettiklerini ifade eden Eroğlu, emek örgütlerinin desteğini beklediklerini ve mahkeme süreçlerinde bilirkişilerin bilimsel gerekliliklerden uzak davrandığını aktardı.

“Yalnız bizim davamız değil”

Arka Sıradakiler dizi setinde çalışırken hayatını kaybeden Selin Erdem’in annesi Hacer Erdem söz alarak “Adalet var ama halka değil, adalet üst tabakaya,” diyerek yaşadıklarını aktardı. İş cinayeti gerçekleştiğinde hayatını kaybeden kişi ile birlikte tüm yakınları ve sevdiklerinin de derinden etkilendiğini anlatarak, “Ömrümüz yettiğince bu işin peşindeyiz, yalnız bizim davamız değil, bütün davalar için uğraşıyoruz,” dedi.

“Türkiye’de iş cinayetlerinin son bulmasını istiyoruz”

Davutpaşa patlamasında hayatını kaybeden Heybetullah Güleç’in yakını Sevim Güleç, acılarının büyük olduğunu, buna karşın verilen cezaların çok yetersiz olduğunu ve duyarlı olan herkesi verdikleri mücadeleye destek olmaya çağırdıklarını belirtti: “Bir daha bu ölümler olmasın, hiçbir aile bu acıyı bu şekilde tatmasın… Türkiye’de bunların son bulmasını istiyoruz.” Geçtiğimiz nisan ayında yayımlanan 2013 İş Cinayetleri Almanağı’nın da iş cinayetleri son bularak bir daha yayımlanmamasını dilediklerini belirtti. Davada karar verenlerin kendilerini anlamalarını istediklerini, davaya ayrılan duruşma salonunun dahi yetersiz olduğunu, ailelere bu süreçte değer verilmediğini ve kendilerine sürecin başından itibaren haksız olan taraf muamelesi yapıldığını dile getirdi.

Davutpaşa davası her aşamasında eksiklikler içermekte

Adalet Arayan İşçi Aileleri’nin gönüllü hukukçularından Erbay Yucak söz alarak dava sürecindeki önemli noktaları aktardı. Yucak mevcut mahkeme kararının bütün sorumluların yargılanması açısından yetersiz olmasına karşın, denetim sorumluluğu olan yetkililerin bir kısmının bilinçli taksirden ve üst sınırdan ceza almış olmalarının önemli olduğunu ve emsal teşkil ettiğini belirtti. “Davutpaşa davası her bakımdan her aşaması üstünde konuşulması gereken eksiklikler içermektedir,” diyen Yucak, davada aileler ve gönüllü hukukçularının yaşadığı güçlükleri anlattı. Patlama sonrasında 3 ay içinde Cumhuriyet Savcılığı tarafından görevlendirilen bilirkişi heyetinin raporunun çıkmış olmasına rağmen ceza davasının ancak 2,5 yılda açılabildiğini ifade etti. Mahkeme tarafından atanan bilirkişi heyetininse 7 ay boyunca raporunu teslim etmediğini, 7 ayın sonunda hukukçu bilirkişinin istifa ettiğini, mahkemece bilirkişiler hakkında herhangi bir işlem yapılmadığını belirtti. Daha sonra hazırlanan raporda kimya ve inşaat mühendisliği uzmanlığına sahip bilirkişilerin idare hukuku alanına dair görüş bildirmekten kaçınmadıklarını, bunun sonucunda da Danıştay kararıyla sanık durumuna gelen Zeytinburnu Belediye Başkanı’nın Cumhuriyet Savcılığı bilirkişi raporuna rağmen cezasız bırakıldığını belirtti. “Düşünün ki, Danıştay tarafından beş kurum sorumlu bulunduğu ve tutulduğu halde ancak bir kurum, o da müdürler düzeyinde, ceza davası yargılanmasında ceza alabilmişlerdir,” diyen Yucak, “Tabii ki kabulü mümkün değildir, mahkeme kararını temyiz ettik, gerekçeli karar tarafımıza tebliğ edildikten sonra ayrıntılı temyiz dilekçesini mahkemeye sunarak kamuoyuyla paylaşacağız,” diyerek sözlerini tamamladı.

32. Vicdan ve Adalet Nöbeti, ailelerin 7 Eylül’de gerçekleşecek bir sonraki nöbete destek çağrısıyla son buldu.