Adalet Arayan İşçi Aileleri 2008’de meydana gelen, 20’si işçi 21 kişinin hayatını kaybettiği Davutpaşa Patlaması Davası’nın 10 Nisan 2018’de görülen duruşması öncesinde Bakırköy Adliyesi önünde basın açıklaması yaptılar.
Basın açıklamasından önce Davutpaşa Patlaması’nda kardeşini iş cinayetine kurban veren Hakkı Güleç söz aldı. Sorumluların hâlâ görev başında olduğuna dikkat çekti. On seneyi geride bıraktıklarını, yılmadan bıkmadan adalet arayışlarını sürdürdüklerini ifade etti. “Bizim nazarımızda adalet sınıfta kaldı. 21 insan hayatını kaybetmiş, bunun sorumluları halen görevlerinin başındalar, hesap vermediler,” dedi.
Yargıtay kararına karşı mahkemenin önceki kararında direnmesini talep ediyoruz
Basın açıklamasını Davutpaşa Patlaması’nda eşini kaybeden Arzu Cesur okudu. Açıklamada “2008’de meydana gelen Davutpaşa Patlaması’nın 6,5 yıl süren yargılamasında, mahkeme 14 Temmuz 2014’te karar sürecini tamamladı. Aileler ve vekilleri olarak verilen cezaları yeterli bulmadık. Belediye Başkanı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik İl Müdürü hakkında verilen beraat kararını kabul etmeyerek mahkeme kararını temyiz ettik. Yargıtay 12. Ceza Dairesi, nihayet 20 Ekim 2017’de karar verdi. Yargıtay, temyiz taleplerimizi ve Yargıtay Başsavcılığı’nın tebliğnamede belirttiği hususları da gözardı ederek kısmen bozma, kısmen onama kararı verdi. Bugünkü duruşmamızda, Yargıtay kararını kabul etmediğimizi vekillerimiz aracılığıyla mahkeme heyetine ileteceğiz. Yargıtay kararına karşı mahkemenin önceki kararında direnmesini talep ediyoruz,” denildi. Basın açıklamasından sonra aileler vekilleriyle duruşmaya geçtiler.
BEDAŞ ve İSKİ yetkilileri tespit edilsin, haklarında işlem yapılsın
Duruşmaya sanıklar Hatice Küçükakyüz, Rüstem Tekin, Feruz Kutsal ve Şevket Yıldırım katıldı. Mahkeme başkanı ilk sözü ailelerin vekillerine verdi. Vekiller Yargıtay’ın bozma kararını kabul etmediklerini ifade ettiler. 6,5 yıl süren yargılamada verdikleri dilekçelerle defalarca olayın vahametini ve sorumlu olan idari kurumları açıkça belirtiklerini söylediler. Yargıtay’ın verdiği kararlar sanıkları cezalandırmamaktadır dediler. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının tebliğnamesinde yargılanması yapılmayan BEDAŞ ve İSKİ yetkililerinin tespit edilmesi ve haklarında işlem yapılmasını talep ettiğini söylediler. Vekiller mahkemenin de bunun gereğini yapmasını talep ettiler. Yargıtay 12 Ceza Dairesi’nin dokuz-on sayfada anlattıklarıyla vermiş oldukları kararın çeliştiğini ifade ettiler.
Sorumluların etkin bir şekilde cezalandırılmazsa başka Davutpaşa’lar olur
Mahkeme daha sonra sözü ailelere verdi. Aileler adına ilk konuşan Hakkı Güleç, patlamada kardeşini kaybettiğini, olay tarihinden sonra sadece kendileri için değil, başka mağduriyetler yaşanmasın diye Vicdan ve Adalet Nöbeti tuttuklarını, beklentilerinin adaletin sağlanması olduğunu, Yargıtay’ın bozma kararını kabul etmediğini ifade etti.
İdris Çabuk, patlamada eşini kaybettiğini, uzun zamandır vicdan ve adalet mücadelesi verdiklerini söyledi. Sorumluların etkin bir şekilde cezalandırılmaması halinde bu tip olay ve mağduriyetlerin yaşanmaya devam edeceğini ifade etti. “Mahkemenizin kararı yeterli olmamakla birlikte, kararınızda direnmenizi talep ediyorum. Yargıtay kararını kabul etmiyorum,” dedi.
Arzu Cesur patlamada eşimi kaybettiğini, bütün sorumluların cezalandırılmasını talep ettiğini söyledi. Yargıtay’ın bozma ilamını kabul etmediğini, mahkemenin önceki kararında direnmesini talep ettiğini ifade etti.
Fadime Taylanoğlu patlamada eşimi kaybettiğini, Yargıtay’ın kararını kabul etmediğini, mahkemenin kararında direnmesini talep ettiğini ifade etti.
Ebru Çolak patlamada annesini kaybettiğini, mahkemenin ilk verdiği kararda bir nebze de olsa içlerinin soğuduğunu söyledi. Bu nedenle Yargıtay kararını kabul etmediğini ifade etti.
Nigar Bakkal patlamada kızımı kaybettiğini, evladını kaybetmiş bir anne olarak bütün sorumluların en ağır şekilde cezalandırılmasını talep ettiğini vurguladı. Mahkemenin verdiği kararın bir nebzede olsa içlerini soğuttuğunu, bu nedenle önceki kararda direnilmesini, Yargıtay’ın bozma kararını kabul etmediğini söyledi.
Hikmet Günalan patlamada eşini kaybettiğini, yapılan yargılamanın adil olmadığını, Yargıtay’ca verilen kararın adaletle bağdaşır yanının bulunmadığını düşündüğünü ifade etti. Tek talebinin adil yargılanma ve sorumluların cezalandırılması olduğunu söyledi.
Mustafa Bal Yargıtay’ın kararını kabul etmediğini, patlamada kardeşini kaybettiğini, suçluların cezalandırılmasını talep ettiğini ve şikâyetinin devam ettiğini söyledi.
Mahkeme başkanı, diğer ailelere toplu olarak, Yargıtay kararını kabul edip etmediklerini sordu. Katılan diğer aileler de kabul etmediklerini söylediler. Cumhuriyet Savcısı’na fikri soruldu. “Yargıtay bozma ilamına uyulmasını talep ederim,” dedi. Sanıklar ve müdafileri “Yargıtay bozma ilamına uyulmasını talep ediyoruz,” dediler.
Mahkeme ailelerle vekillerinin İSKİ ve BEDAŞ’ta abonelik işlemleri yapanların tespit edilmesi ve haklarında işlem yapılması için Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasını kabul etti.
Mahkeme ailelerle vekillerinin talep ettiği gibi önceki kararda direneceğine mi yoksa sanıkların talep ettiği gibi Yargıtay kararına uyacağına mı karar vermek için dosyayı incelemeye aldı. 13 Temmuz 2018’de görülecek duruşmada mahkeme ya direnme kararı alıp dosyayı iade edecek ya da Yargıtay’ın bozma kararı doğrultusunda karar verip yargılamaya devam edecek.
Adalet Arayan İşçi Aileleri
www.iscinayetleriniunutma.org/
