Davutpaşa’da Onlarsız 10 Yıl

dav31 Ocak 2008’de 20’si işçi 21 kişinin hayatını kaybettiği Davutpaşa patlamasının 10. yıldönümü anması olay yerinde yapıldı. “Davutpaşa’yı unutma, unutturma”, “Sorumlular belli, adalet istiyoruz” sloganları eşliğinde ve 10 yıllık süreci anlatarak patlamanın meydana geldiği yere yürüyen aileler adına basın açıklamasını patlamada eşini kaybeden İdris Çabuk okudu. Patlama alanının park yapılmasını talep eden aileler, her yıl olduğu gibi olay yerine karanfil bıraktılar.

Her ayın ilk pazar günü saat 13:00’te Galatasaray Meydanı’nda buluşan Adalet Arayan İşçi Aileleri, Vicdan ve Adalet Nöbeti’nin 69’uncusunu 4 Şubat 2018’de tuttular. Nöbet, 2008’de Davutpaşa patlamasında kardeşi Heybetullah Güleç’i kaybeden Hakkı Güleç’in konuşmasıyla başladı. İş cinayetlerinin herkesin başına gelebileceğini belirterek Davutpaşa patlamasının 10. yıldönümünde “Sorumlular belli. Peki neden hâlâ görevlerinin başındalar? Yargı sistemi neden Davutpaşalı ailelerin gözyaşını 10 yıldır dindirmiyor?” diye sordu.

Aileler adına basın açıklamasını Davutpaşa patlamasında eşi Kadir Cesur’u kaybeden Arzu Cesur okudu. Açıklamada Davutpaşa’nın 10. yıldönümü ve Yargıtay kararı, Ostim-İvedik iş cinayetinin yıldönümü, Esenyurt Marmara Park AVM iş cinayeti davasına değinildi. Davutpaşa ve Ostim-İvedik patlamalarında hayatını kaybeden işçiler isimleri okunarak anıldı.

27369033_1965704390126258_1095492844199738270_o

Kimse çalışırken hayatını kaybetmesin diye hukuk mücadelemiz sürecek

Davutpaşa patlamasında eşi Gülhan Çabuk’u kaybeden İdris Çabuk 10 yıldır tuttukları yası, verdikleri hukuk mücadelesini anlattı: “İsterdik ki görevini yapmadığı için bu iş cinayetlerine neden olan insanlar, sorumlular yargılansın, ceza alsın. Yargıdan maalesef istediğimiz sonuç çıkmadı. Bilirkişi hukuksuzluktan yana oldu, kendilerini hâkim ve savcıların yerine koyarak sorumluların suçlu olmadığına karar verdi. Yargıtay hukuksuzluğu devam ettirdi, suçluların cezalarını düşürdü, hatta bazılarını akladı. Biz bu kararı kabul etmiyoruz. Çünkü istiyoruz ki artık insanlar çalışırken hayatını kaybetmesin. İnsanlar her yerde çalışırken ölmeye devam ediyor. Gerekli cezalar verilmediği sürece bu ölümler her yıl artarak devam edecek.”

Bizim hayatımız iş cinayetlerinin işlendiği anda durdu

2012’de Arka Sıradakiler dizi setinde kızı Selin Erdem’i iş cinayetinde kaybeden Hacer Erdem, “Sadece kızım için burada değilim. Yerdeki fotoğraflarda gördüğünüz kızım, oğlum, kardeşim için buradayım. Bizim hayatımız bu iş cinayetlerinin işlendiği anda durdu, eğer sorumlular gerekli cezaları alırsa belki hayata geri döneriz” dedi.

İş cinayetlerinin gerçek sorumlularının yargılanmasını sağlayamıyoruz

2012’de Esenyurt Özel Doğa Hastanesi’ndeki iş cinayetinde hayatını kaybeden Eren Eroğlu’nun babası Erdinç Eroğlu, “Olayların sorumlularını biliyoruz, ama gerçek sorumluların yargılanmasını sağlayamıyoruz. Hem de onların suçlu olduğunu açıkça ortaya koyan bilirkişi raporlarına rağmen. Ama bundan sonra da mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Yine de, her şeye rağmen hukuk diyoruz” dedi.

Hukuk devletlerinde adalet kendiliğinden tecelli eder

İş cinayetinde hayatını kaybedenlerin ailelerinin hukukçularından Avukat Berrin Demir, “Bir hukuk devletinde hiç kimse adalete erişmek için bu kadar uğraş vermemeli, adalet kendiliğinden tecelli etmeli. Sorumluların yargılanmasına resmi kurumlar izin vermiyor. Bu durum da hukukun, adaletin tecelli etmesine engel oluyor” dedi.

Sorumluluğu olan kamu görevlileri yargılanmalı

Hakkı Güleç, “Meclis’te bizi temsil etmesi gereken milletvekillerinin iş cinayetlerine duyarsız kalmaya hakkı yoktur. Eğer bu olaylarda bir sorumluluğu, ihmali varsa, devletin memuru olup olmamasına bakılmaksızın yargılanmasının, gerekliyse ceza almasının önü açılmalıdır. Görevin ihmal edilmesi cezasız kalmamalı. Benim 18 yaşındaki kardeşim 10 yıl önce Davutpaşa patlamasında öldürüldü. Bu ülkede her gün daha çok insan savaşta değil çalışırken öldürülüyor. Bu ülkede adalet yok, eğer olsaydı kardeşimin katilleri cezasını almış olurdu” dedi.

Toplum iş cinayetlerine karşı ilgisiz

Çapa Tıp Fakültesi’ndeki işine son verildikten sonra hukuk mücadelesi sürdürerek mahkeme kararıyla işine iade edilen, ancak işine geri alınmayan, taşeron hastabakıcı Cemal Bilgin medyanın iş cinayetlerine dair duyarsızlığını, toplumun iş cinayetlerine karşı ilgisizliğini dile getirdi.

27500708_1965704463459584_2153485590345911527_o

69. Vicdan ve Adalet Nöbeti Basın Açıklaması:

Basına ve Kamuoyuna

Bizler Adalet Arayan İşçi Aileleri olarak başka iş cinayetleri olmaması ve bütün sorumluların etkin bir biçimde yargılanması-cezalandırılması için başlattığımız, her ayın ilk pazar günü saat 13:00’te gerçekleştirdiğimiz VİCDAN ve ADALET Nöbeti’nin 69’uncu buluşması için buradayız.

2017’de İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin açıkladığı verilere göre en az 2006 işçinin iş cinayetlerinde hayatını kaybettiği acı gerçeklik eşliğinde vicdanlı, adalet duygusunu yitirmemiş herkes “bu vahşeti” anlayarak davranmalı diyoruz. Bu rakamlara sadece ulusal basına yansıyan iş cinayetleri dahil, meslek hastalığına yakalanarak hayatını kaybeden işçiler dahil değil.

7 yıl önce, 3 Şubat 2011’de Ostim ve İvedik’te meydana gelen iki ayrı patlama ve yangında kaybettiğimiz canlarımız,

Abdullah Karakulak (50), Abdülkadir Kurt (41), Ahmet Özdemir (42), Ali Yiğit (32), Aydemir Çapraz (37), Aydın Çapraz (39), Aytaç Akkaya (20), Bayram Özkan (47), Cengiz Soyalp (37), Cihan Çiftçi (40), Deniz Demirbaş (33), Dilek Gürer (38), Dursun Kavak (28), Hazim Çavdar (40), Hüseyin Okçu (39), Hüseyin Yıldız (24), Mükremin Atmaca (44), Necdet Ali Tanışma (31), Satılmış Şimşek (27), Servet Yurtdaş’ı (49) saygı ve rahmetle anıyoruz.

10 yıl önce, 31 Ocak 2008’de Davutpaşa’daki kaçak bir maytap atölyesinde meydana gelen patlama ve yangında kaybettiğimiz canlarımız,

Aslan Doğan (35), Gülhan Çabuk (31), Haciyev Sehriyar Recepoğlu (24), Halit Alkan (22), Hasan Akhun (26), Heybettullah Güleç (18), Hüseyin Tayranoğlu (38), Kadir Cesur (33), Kazım Nişli (17), Lezgi Şimşek (43), Mehmet Coşkun (28), Metin Erdoğan (39), Niavroz Mamadov, Orhan Saday (26), Ömer Boyraz (20), Ömer Vural (44), Semra Bakkal (37), Sevdat Çelik (22), Yaşar Kara (37) ve Zübeyir Bal‘ı (46) saygı ve rahmetle anıyoruz.

10 yıldır her gün yüreklerimiz dağlanıyor, acılarımız taptaze. İşte bu acılarımız ve adalet ülkümüz bizleri birleştirdi. Yılmadık, bıkmadık, usanmadık. ADALET gerçekleşsin diye gayret gösterdik.

İş cinayetlerinde, ailelerin adalet mücadelesinde milat olan 31 Ocak 2008’de, Davutpaşa’da meydana gelen patlama ve yangın sonrası 20’si işçi 21 insanımızın hayatını kaybettiği iş cinayetinin 10’nuncu yıldönümünde onlarsız geçen on yılı, Yargıtay kararı dahil olmak üzere verdiğimiz adalet mücadelesini konuşacağız.

10 yıl önce, 31 Ocak 2008’de, Davutpaşa’daki kaçak bir maytap atölyesinde meydana gelen patlama ve yangında hayatlarını kaybettiler. Memleket tarihinde ilk defa davamızı fiilen takip etmekle kalmadık, iş cinayetleri olarak andığımız çalışırken hayatını kaybeden işçi kardeşlerimizin sarsıcı tablosunu kamuoyu huzuruna taşımaya çalıştık.

Bu vahim olayın meydana geldiği tarihten 6,5 yıl sonra, 14 Temmuz 2014’te Bakırköy 6. Ağır Ceza Mahkemesi kararını verdi.

Aileler olarak vekillerimiz aracılığıyla kararı temyiz ettik. Yargıtay Başsavcılığı 2015 yılında sunduğu tebliğnamesinde İstanbul Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bölge Müdürü Atakan Tanış ve Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın’ın cezalandırılmaları gerektiği, İSKİ ve BEDAŞ yöneticileri hakkında dava açılarak yargılanmaları gerektiği yönünde görüş bildirdi.

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2017 yılı bitmeden nihayet karara vardı. Gelin görün ki Mahkeme, bizlerin temyiz taleplerini ve Yargıtay Savcısı’nın taleplerini, mevcut Mahkeme kararını hiçe sayarak kısmen ONAMA kısmen BOZMA kararı verdi.

  • Bina sahiplerinin cezalarını onayladı.
  • Belediye yetkililerinden 9 yıl ceza alan 3 sanığın cezasının 2 yıla indirilmesine,
  • Belediye yetkililerinden 3 yıl ceza alan 1 sanığın cezasının 1 yıla indirilmesine,
  • Belediye yetkililerinden 5 yıl ceza alan 1 sanığın cezasının ise ZAMANAŞIMI nedeniyle düşürülmesine,
  • İstanbul Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bölge Müdürü Atakan Tanış ve Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın’ın beraatlerinin onaylanmasına karar verdi.
  • İSKİ ve BEDAŞ yöneticileri hakkında ise Mahkeme dava açsaydı dedi.

Yargıtay kararını kabul etmemiz mümkün değildir. Etmeyeceğiz. Yargıtay kararına karşı Mahkeme’nin önceki kararında direnmesini talep edeceğiz ve Anayasa Mahkemesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi dahil olmak üzere her türlü yargı yolunu sonuna kadar kullanacağız. Hem Belediye yetkililerinin görevlerini ihmal ettiği tespit edilip, hem de 21 insan bu ihmaller neticesinde hayatını kaybetmemişçesine karar verildi.

2012’de Esenyurt Marmara Park AVM inşaatı çadır yangınında 11 işçi hayatını kaybetti. Yargıtay’ın bozma kararından sonraki ilk duruşma 26 Ocak 2017’de görüldü. Mahkeme Ece Türkiye ve Marmara Park hakkında suç duyurusunda bulunulmasına hükmetti. Mahkeme “gerçek sorumlular bulunsun” dedi. Mahkemede ailelerin avukatları, daha önce ceza alan işçilerin avukatları ve Cumhuriyet Savcısı Yargıtay bozma kararına uyulmasını ve gerçek sorumluların yargılanmasını talep etti. Mahkeme Yargıtay’ın bozma kararına uyulmasına karar verdi. Yargıtay’ın suç duyurusunda bulunulmasını istediği Kayı İnşaat ve Mira Teks’in yanı sıra Ece Türkiye ve Marmara Park AVM hakkında da suç duyurusunda bulunulmasına hükmetti. Bir sonraki duruşma 21 Haziran 2018’de görülecek.

Adalet duygusunu yitirmemiş, vicdanlı  herkes “bu vahşeti” anlayarak davranmalı diyoruz. “İş cinayetlerine dur diyebilmek için Vicdan ve Adalet Nöbeti”ne başladık, devam ediyoruz.

Ve biz en çok canı yananlar, geride kalanlar için ve başka canlar yanmasın diye, dünyanın diğer ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de 28 Nisan’ın İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybedenleri ANMA ve YAS Günü ilan edilmesi için başlattığımız imza kampanyamızı sürdürüyoruz. (iscinayetleriniunutma.org)

 

İŞ KAZASI DEĞİL CİNAYET!.

ÇARESİ YOK… BÜTÜN SORUMLULAR YARGILANACAK!

DAVUTPAŞA’YI UNUTMADIK… UNUTTURMAYACAĞIZ!.

ADALET ARAYAN İŞÇİ AİLELERİ