43.Vicdan ve Adalet Nöbeti’nde Adalet Arayan İşçi Aileleri adına basın açıklamasını Davutpaşa
patlamasında eşini kaybeden İdris Çabuk okudu. Basın açıklamasında İSİG Meclisi raporlarına göre
yılın ilk 8 ayında 1138 işçinin hayatını kaybettiğini, iş cinayetlerinin önüne geçmek için tüm
sorumluların yargılanması gerektiği ifade edildi. Nöbet gazetecisi Murat Aksoy iş cinayetlerinin
hepsinin önlenebilir olduğunu, bu sebeple kaza değil cinayet olarak adlandırdıklarını söyledi. Murat
Aksoy daha sonra 19 Temmuz 2015’de Gemlik Gübre’de gerçekleşen patlamada hayatını kaybeden
Uğur Çavdar’ın ailesi ve iş cinayetleri davalarını takip eden gönüllü hukukçularla röportaj yaptı.
İşinizi kaybetme pahasına iş güvenliğini sağlayın, bir can kurtarabilirsiniz
Kendisi de Gemlik Gübre’den emekli olan baba Ekrem Çavdar işyerinin çalışma koşullarının
2004’teki özelleştirmeden önceki ve sonraki farklarını anlattı. Ekrem Çavdar özelleştirmeden önce
demir suyu ile temizlenen nitrat hattının, özelleştirmeden sonra nitrik asit çözeltisi ile temizlenmeye
başlandığını, mühendis sayısının yaklaşık 15 iken, 3-4 kişiye kadar düşürüldüğünü söyledi. Ekrem
Çavdar, davanın sonunun nereye varırsa varsın davaya müdahil olacakların doğruları söylemesi
gerektiğini, sadece gerçeklerin ortaya çıkmasını istediğini ifade etti. İş yerinde çalışan 600 işçinin
tehlike altında olduğunu belirten Ekrem Çavdar, patlamanın gündüz saatlerinde olması halinde onlarca
işçinin hayatını kaybedeceğini söyledi. Ekrem Çavdar işinizi kaybetme pahasına dahi olsa iş
güvenliğini sağlamak için mücadele edin diyerek teknik çalışanlara vicdanlarını dinlemeleri yönünde
çağrı yaptı.
Arama çalışması yapılırken fabrikaya çalışmaya devam etti
Daha sonra söz olan Uğur Çavdar’ın kardeşi Abdullah Çavdar, borulara bakım yapılmadığı, 2 ay önce
yıkılan bekleme odası tekrar yapılmadığı, merdiven boşluğunda çalıştığı için ağabeyinin hayatını
kaybettiğini söyledi. Ağabeyinin arama çalışmaları devam ederken fabrikanın hiçbir şey olmamış gibi
çalışmaya devam ettiğini, eğer amonyak tankları patlasaydı 10 kilometre çevredeki canlı hayatının
zarar göreceğini söyleyerek tehlikenin büyüklüğüne dikkat çekti.
Hukukçu Erbay Yucak ise söz konusu odanın elektrikçilerin güvenlik sebebiyle girmediği için aylardır
yapılamadığını, elektrikçilerin girmeyi reddettiği alanda 3 vardiya mesai yapıldığını söyledi. Fabrikada
çalışan işçilerin davaya sahip çıktığını belirten Erbay Yucak, bu davanın oradaki işçiler, halk ve çevre
sağlığı için hayati derecede önemli olduğunu belirtti.
Soma’da işçiler yarınki mesaiye kadar yaşayacağı için seviniyor
Gönüllü hukukçulardan Berrin Demir, Soma davasının son duruşması hakkında bilgi verdi. Soma’da
tüm sanıkların işverenden maaş almaya devam ettiğini ifade eden Berrin Demir, bazı daimi
nezaretçilerin görevlerini duruşmada öğrendiğini, birkaç aylık mühendislerin sorumlu mühendis olarak
çalıştırıldığını belirtti. Soma’da bir işçinin kendisine mesaiden çıkınca yarınki mesaiye kadar
yaşayacağını için sevindiğini söylediğini, durumun her yönüyle vahim olduğunu söyledi. Soma
davasını takip eden milletvekili Filiz Kerestecioğlu ise Soma’da madenden sağ çıkan bir işçinin
kendisine şu an çalıştığı madenin, sağ çıktığı madenden bile kötü durumda olduğunu söylediğini ifade
etti.