Kaza da değil kader de: Cinayet

İş cinayetlerinde hayatını kaybedenlerin yakınları Zonguldak Kozlu’da 7 Ocak’ta yaşamını yitiren madenciler için yürüdü. İstanbul İstiklal Caddesi’nde yapılan yürüyüşün ardından, geleneksel hale getirilen Vicdan ve Adalet Nöbeti’ne katılan madenci yakınları, “Başımıza gelen kader değil cinayetti. Bizim canımız yandı, başkalarının canı yanmasın. Sorumluların cezalandırılsın. Adalet istiyoruz” dedi.

Her ayın ilk pazar günü düzenlenen Vicdan ve Adalet Nöbeti dün Zonguldak Kozlu’da 7 Ocak’ta meydana gelen patlamada yaşamını yitiren 8 madencinin aileleriyle birlikte tutuldu. Nöbetin öncesinde Taksim Meydanı’nda bir araya gelen aileler, ellerinde yaşamını yitiren yakınlarının resimleri ve karanfillerle Galatasaray Meydanı’na yürüdü. “Kaza da kader de değil cinayet! Sessiz kalan da, önlem almayan da, soruşturmayan da faildir” pankartı açan aileler, yürüyüş boyunca “Sorumlular belli adalet istiyoruz”, “İş kazası değil cinayet” sloganları attı.

‘OLAĞANLAŞTIRMAK İSTİYORLAR’

Galatasaray Meydanı’nda yapılan açıklamayı, abisini geçen yıl Esenyurt’taki AVM şantiyesinde çıkan çadır yangınında yitiren Damla Kıyak okudu. Kozlu’da işçi ölümlerini olağanlaştırmak için yetkililerin vermiş oldukları beyanatlara dikkat çeken Kıyak, “Nihat Zeybekçi adlı AKP’li vekil ‘iş kazaları’nı medeniyet göstergesi olarak niteleyen twit atıyor. Çalışma Bakanı, cinayet yerini daha önce denetlediklerini, eksiklikler bulduklarını, para cezası kestiklerini anlatıyor. TTK Müdürü, aylık maaşı geçinmeye yetmediği için borçlanan işçilerde kabahat buluyor, neredeyse borcu olanların sabotajı diyecek. Yine bir yetkili, bekleşen ailelere kendince ‘bakın başınız da örtülü, kader bu’ demeye varan telkinlerde bulunuyor” diye konuştu.

‘GÖREVİ RAPOR TUTMAK MI?’

Tüm bu beyanatlara karşın Kozlu’da yaşananların nedeninin apaçık ortada olduğunu belirten Kıyak, şöyle devam etti: “Çalışma Bakanlığı’na bağlı müfettişlerin bu maden ocağında 2010 ve 2011 yıllarında en az 7 kez denetim yaptıkları ve kazaya yol açabilecek tehlikeli durumları raporlamış oldukları beyan edildi. Soruyoruz: Çalışma Bakanlığı’nın görevi sadece raporlama yapmak mıdır? Bu raporların gereğinin yerine getirilmesi, sıkı yaptırımlar uygulanarak ‘kazalar’ın önlenmesi, insanların hayatta kalabilmesi için neden gerekenler yapılmadı?”
Yalnız Bakanlığın değil, Sayıştay’ın da bu madene ilişkin tehlikeyi raporladığına dikkat çeken Kıyak, “Raporun gereği olarak ne yapıldı? Yapılmadıysa neden yapılmadı? Efendiler, ahımız da, feryadımız da peşinizi hiç bırakmayacak! Bütün çabamız bir daha olmasın, herkes duysun ve unutmasın diye…” dedi.

AİLELER: ADALET İSTİYORUZ!

Bu ayın Vicdan ve Adalet Nöbeti’nin röportajcısı gazeteci Pelin Cengiz’di. Cengiz’e konuşan aileler, “Acımız çok büyük. Çocuklarımız babasız kaldı, canımız yanıyor. İnsan hayatı bu kadar ucuz mudur? 7 kez denetlenmiş, eksikler bulunmuş, peki neden kapatılmadı ocak? Bize ‘kaza’ diyorlar, ‘kader’ diyorlar. İnanmıyoruz! Cinayettir bu. Bu tedbirlerin alınması bu kadar zor muydu? Sorumluların cezalandırılmasını istiyoruz! Adalet istiyoruz!” diye konuştu. Taşeronluk sisteminin kaldırılması gerektiğini ifade eden aileler, bu cinayetleri unutturmayacaklarını da vurguladı.
Yaşamını yitiren madencilerin yakınlarının eylem boyunca gözyaşlarını tutamadığı görüldü. Konuşmalar sırasında yaşlı bir kadın da fenalık geçirdi.

SEVGİM DENİZALTI/BİRGÜN

http://www.birgun.net/workers_index.php?news_code=1365324740&year=2013&month=04&day=07