Zonguldak’ta kaçak kömür ocağı ile Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) maden ocağında meydan gelen iş kazalarında 4 işçi öldü, 1 işçi yaralandı.
Zonguldak’ta, ruhsatsız kömür ocağında metan gazı zehirlenmesi sonucu 3 maden işçisi öldü. Türkiye Taşkömürü Kurumu’na (TTK) ait ocakta meydana gelen iş kazasında ise 1 maden işçisi hayatını kaybederken, 1 işçi de yaralandı.
Kırat Mahallesi’nde ruhsatsız olan ve daha önce mühürlenerek kapatılan kömür ocağında dün gece metan gazından 3 işçi zehirlendi. TTK tahlisiye ekipleri tarafından yapılan çalışmalar sonucu sabaha karşı 53 yaşındaki Yaşar Özerdoğan, 24 yaşındaki İsmail Altun ve 54 yaşındaki Mustafa Özalpuğan’ın cansız bedenleri çıkarıldı. 3 işçinin cenazeleri Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.
ZONGULDAK YASA BOĞULDU / FOTO GALERİ
Günlüğü 60 lira ücretle çalışan işçilerin can verdiği ruhsatsız kömür ocağının sahibi İsmail K.’nın, kamu malına zarar vermekten halen cezaevinde bulunduğu ve 3 gün önce ocağın yeniden faaliyete geçmesi talimatını gönderdiği ileri sürüldü.
ZONGULDAK’TA ACI OLAY
ALACAKLARINI ALMAK İÇİN ÇALIŞMAYI KABUL ETMİŞLER
Zonguldak’ın Rat Mahallesi Güntepe Mevkii’nde ruhsatsız kömür ocağında metangazından etkilenerek hayatını kaybeden 3 maden işçisinin daha önce de yanlarında çalıştıkları ruhsatsız ocağın cezaevindeki sahibi İ.K.’den alacaklarının ödenmesi sözü almaları üzerine madende çalışmayı kabul ettikleri ortaya çıktı. Bartın’ın Amasra ilçesine bağlı Mevren Köyü’nde yaşadıkları öğrenilen ölen işçiler Mustafa Özalpuğan, Yaşar Özerdoğan ve İsmail Altun’un cezaevi sahibi İ.K.’nin bir arkadaşı ile irtibata geçerek, 15 gün önce mühürlenerek kapatılan ocağa 4 gün önce işbaşı yaptıkları belirlendi.
Mustafa Özalpuğan’ın oğlu 19 yaşındaki Savaş Özalpuğan, ocak sahibinin arkadaşlarının birkaç kez köylerine gelerek babasını kaçak kömür ocağında yeniden çalışması için ikna etmeye uğraştıklarını söyledi. Özalpuğan, şöyle dedi:
“Babam ocağa başlayalı 4 gün olmuştu. Daha önce bu ocakta çalışmışlığı vardı. Ama ocak önce dinamitle bombalanmış sonra da mühürlenmiş, o yüzden memlekete gelmişti. Babamın içeriden bin 500 lira alacağı vardı. Ocak sahibi, babamın kalan bin 500 lira parasını alması için bir arkadaşının aracılığıyla ’Ocakta çalışmanız gerekir’ diye haber yollamış. Ocak yeniden açıldı ve babam 4 gün önce diğer arkadaşlarıyla tekrar işe başlamıştı.”
RUHSATSIZ OCAKLARA DENETİMLER ARTIRILMALI
Genel Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Eyüp Alabaş, hastane morguna gelerek ailelere başsağlığı diledi. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Alabaş, TTK’da bir işçinin ölümüyle sonuçlanan kazanın sebebinin yapılacak teknik incelemelerden sonra netlik kazanacağını söyledi. Kaçak ocakta 3 işçinin metangazı sonucu ölümüne de değinen Alabaş, “Biz sendika olarak daha önce de defalarca mühendislik faaliyetleri alınmadan, iş güvenliği tedbirleri alınmadan, projelendirilmemiş, köstebek yuvası gibi madencilik faaliyetini yürütemeyeceğini, madencilik faaliyetinin dünyanın en ağır riskli iş kolu olduğunu ve en azından mühendislik hizmetleri alınarak yapılması gerektiğini söylemiştik. Ama bütün bu uyarılara rağmen hiçbir iş güvenliği tedbirleri alınmadan, mühendislik faaliyetleri alınmadan, böyle bir ocakta 3 arkadaşımızın hayatını kaybetmesi yine bizleri derinden yaraladı. Zonguldak’ta bu tür ruhsatsız ocaklarda can vermek istemiyoruz, biran önce bununla ilgili tedbirlerin, gerekli önlemlerin alınmazı bizim dileğimiz, temennimiz. Bu konu ile ilgili geçtiğimiz yıllar içerisinde iş güvenliği kanunu çıkarıldı. Önemli olan kanunu çıkarmak değil onunla ilgili denetimleri, tedbirlerin alınmasını sağlamak. Biz yasaların yürütümü ile ilgili sorumlu olan başta hükümet ve bürokratlardan artık bölge insanı olarak bizim canımıza kasteden ruhsatsız maden ocakları ile ilgili denetimlerin sıklaştırılmasını istiyoruz. Ruhsatsız maden ocaklarında çalışanlarımızın ölmemesidir amacımız. Sözün bittiği yer burası” dedi.
Metangazının renksiz ve kokusuz olduğunu belirten Alabaş, “Farkında olunması mümkün değil. Bölgedeki ruhsatsız ocakların madencilik faaliyeti yürürken bir havalandırma girişi ve havalandırmanın çıkışı olması lazım. Dolayısıyla madenci arkadaşlarımızın ne kadar tecrübeli olursa olsun metangazı sızıntısından ya da karbonmonoksit sızıntısından farkında olması mümkün değil. Kaçak ocaklarda gaz ölçüm cihazı olduğunu zannetmiyorum. Ya da erken uyarı sistemlerinin veya gaz ölçüm cihazlarının olduğunu zannetmiyorum. Bizim ilk aldığımız bilgiler bunlar. Önümüzdeki günlerde TTK tahlisiye ekiplerinin gerekse diğer incelemeler sonucunda cumhuriyet savcılığının incelemesinin ardından olayın şekli ve şemali daha ayrıntılı ortaya çıkacaktır” diye konuştu.
RUHSATSIZ OCAKLAR KENTİN KANAYAN YARASI
Ruhsatsız kömür ocaklarının yıllardır kentin kanayan yarası olduğunu hatırlatan Alabaş, sözlerini şöyle tamamladı: “Türkiye’de işsizlik oranı yüzde 13 civarında. Bölgemizde işsizlik oranı ondan daha da fazla. Bölge insanı olarak bu kaçak ocaklarda çalışma ile ilgili durum TTK’nın işçi sayısının azalması, rödevanslı sahalarla ilgili kömürü pazarlama probleminin ortaya çıkmasıyla, kaçakçılık problemi bölgede daha fazla ortaya çıkmaya başladı. Bölge insanı olarak çalışan arkadaşlarımız madencilikte çalışan arkadaşlarımız. Çalışmayan arkadaşlar ise Türkiye’nin değişik yerlerindeki maden ocaklarında çalışmaya gidiyor. Gidemeyen arkadaşlarımız da maalesef ailesini, çoluk çocuğnu bırakamayan, oralara gidemeyen arkadaşlarımızda maalesef bu tür ocaklarda çalışmak zorunda kalıyorlar.”
Öte yandan Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi morgu önünde toplanan işçilerin yakınları sinir krizi geçirdi.
Ruhsatsız kömür ocağında ölen 3 madencilerin cenazeleri otopsinin ardından ailelerine teslim edilecek ve Bartın’ın Amasra ilçesindeki köylerinde toprağa verilecek. TTK’da iş kazasında ölen Azmi Kara’nın cenazesi ise ailesine teslim edildi. Kara’nın cenazesi bugün merkez ilçeye bağlı Osmanlı Köyü’nde ikindi namazından sonra defnedilecek.
Gürkay GÜNDOĞAN/ZONGULDAK, (DHA)
