Merhaba! İş Cinayetleri Almanağı Hakkında

Screen Shot 2016-02-11 at 14.58.55

Sanayi Devrimi gerçekleştiğinde; toplumlardaki değişimleri anlayabilmek için iki yüzyıllık bir tarih dilimini devirmek gerekmişti. Her türlü değer yargısının değiştiği bir ortamda zannedersem şaşkınlık ve yalnızlık içindeydi insanlar. Fabrika işçiliği, çocuk işçilik, uzun çalışma saatleri, ağır çalışma koşulları, işçilerin örgütlenmesi,  artı değer, köyden kente göç,  “işçinin sağlığı ve güvenliği” kavramları hep bu devrin ürünleriydi.

Gökhan Küçük

Url: http://www.onlemdergisi.com.tr/merhaba/

Şimdi de yeni bir çağın içinde yaşıyoruz. “Bilgi Çağı” dendiği gibi “Bilişim Çağı” da diyoruz.  1848 de yaşayan insanlar nasıl bir tarihin içinde yaşadıklarını tam olarak adlandıramadıysa biz de adlandıramıyoruz. Her gün başka bir bilgiye uyanıyoruz. Artık laboratuvar da insan beyni yapılabiliyor. Yeni gezegenler arıyoruz.  Peki tüm bunlar ne anlama geliyor ?  Henüz tam olarak bilmiyoruz. Sadece tahmin ediyoruz; daha iyiye mi, yoksa daha kötüye mi evrileceğimizi. Tüm verilerimiz kayıt altında. Bu verilerin nasıl bir şekilde işleneceği ve bu veri işlemesinin nereye kadar varacağını ve hangi ölçüde kullanılacağı ise bizlere bağlı değil.  Tabi Dünya 35 yıl içinde iklim değişikliği nedeniyle bir felaketle karşılaşmazsa. [1]

Karamsar bir ilk yazı başlangıcı oldu. Farkındayım. Peki tüm bu gelişmeler içinde İşçi sağlığı ve güvenliği nereye varacak?  İşçi ölümleri azalacak mı? Yoksa daha da mı artacak?

Teknoloji bu kadar ilerlerken rakamlar ne söylüyor biraz da ona bakalım. 6331 sayılı yasayı artık hepimiz biliyoruz. Temel felsefesi  iş kazası olmadan önce kazayı önlemek. Önleyebildi mi peki ?  Hayır önleyemedi.

Şu anda kitapçılarda bir kitap satılıyor. Adı, İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI [2]. Okumanızı tavsiye ederim. İbretlik bir tabloyu gözlerimizin önüne seriyor. Utanç tablomuzu. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin verileri ve Adalet Arayan Destek Grubu’nun medya taramaları sonucu ortaya çıkan verilere göre, 2015’te en az 1703 işçi çalışırken hayatını kaybetti; bunlardan 49’u çocuktu. Meslek hastalığı ise tüm vehametiyle karşımızda duruyor. Türkiye’de yılda en az 100 bin meslek hastalığı kayıt altına alınmıyor, bu hastalıklara bağlı ölümler normal ölüm gibi gösteriliyor ama insanlık ilerliyor. Her ayın ilk pazarında iş cinayetlerinde hayatını kaybedenlerin yakınlarının oluşturduğu Adalet Arayan İşçi Aileleri Taksim’de Galatasaray Meydanı’nda “ADALET!” nöbeti tutuyor. Gerçek sorumlular yargılansın diye.  Biz ilerliyoruz. Tablo da on yıl öncesine göre henüz gözle görülür bir değişiklik yok. Bilişim çağında işçi sağlığı nereye gidecek hep birlikte izleyeceğiz.

Karamsarlıktan uzaklaşalım. İyi şeyler de olmuyor mu, oluyor elbette. Önlem Dergisi 2008 yılında başladığı yayın hayatına elektronik ortamda devam ediyor.  Türk yayıncılık tarihi açısından önemli bir süredir bu.  Bugüne kadar emek verenlerin emeklerine,  gönüllerine sağlık.

Şu an elimde Önlem dergisinin ilk sayısı var. İlk yazımın başlığı “Kanunun Ruhu” ymuş. Sıfırdan başladık yazılara. Taş taş üstüne koyarak ilerledik. 4857 sayılı İş Kanunu’nun iş sağlığı ve güvenliği hükümlerini inceledik, yönetmeliklere değindik, Yargıtay kararlarını aktardık. 2012 yılından itibaren ise tüm incelemelerimiz yerini ”6331 sayılı İş Sağlığı Ve Güvenliği Kanunu” na bıraktı.

Bu bir “Merhaba!” yazısıydı.  Bundan böyle bu köşede 6331 sayılı yasa, İş Güvenliği Uzmanları’nın hukuki, cezai sorumlulukları, Türk Ceza Kanunun ilgili hükümlerini , örnek Yargıtay kararlarını inceleyeceğiz. Şimdiden tüyoyu vereyim, önümüzdeki sayının konusu  İş Güvenliği Uzmanlarının İş Güvencesi” !

Belki o zaman kadar da kitabı da okumuş olursunuz. Önümüzdeki sayı görüşmek üzere.

Ha bu arada “İş Sağlığı” değil “İşçi Sağlığıdır” doğrusu.

[1]http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/sokak/346789/Omer_Madra_acik_konusuyor__Sakasi_yok__35_yilimiz_kaldi.html

[2] http://www.onlemdergisi.com.tr/is-cinayetleri-almanagi-2015-cikti/

https://iscinayetleriniunutma.org/is-cinayetleri-almanagi-2015-cikti-avrupa-birincisi-dunya-ucuncusuyuz/