Sanıklar Birbirini Suçlamaya Devam Ediyor, Yönetim Kurulu Fabrikadan Bihaber

photo_2016-05-04_16-11-58

Uğur Çavdar’ın hayatını kaybettiği, Mustafa Karakol’un yaralandığı Gemlik Gübre’deki patlamanın 2.duruşması Bursa’da görüldü. Duruşma öncesi Uğur Çavdar’ın ailesi, Gemlik Gübre işçileri ve destekçileri adliye önünde basın açıklaması yaptı.  Açıklamada yönetim kurulu üyelerinin bilirkişi raporunda geçmemesi üzerine yapılan itirazın kabul edildiği ve  yeni bilirkişi raporu istendiği ifade edildi. Patlamadan sonra bir işçinin kızgın buharla vücudunda yanık oluşması ve amonyak sızıntısından 2 işçinin zehirlenmesi hatırlatılarak, iş müfettişleri ve yetkili sendika Petrol-İş göreve çağrıldı.

Şemada, Olmayan Kalite Yönetim Sistemini Takip Ettiğim Gözüküyor

Duruşmada şirkette kimyager olarak çalışan Murat Meriç, üretim müdürü Gökşen Toprak ve Teknik Genel Müdür yardımcısı Ali Galip Küreksiz’in ifadeleri alındı. Murat Meriç, şirkette idari bir yetkisi olmadığını, kendisini sorumlu gösteren yönetim şemasının sonradan hazırlandığını ve şirkette olmayan kalite yönetim sistemi takibinin görevi olduğunu yazıldığını iddia etti. Meriç, scrubber sistemi kurulduktan sonra amonyak buharı ve tozun rahatsız edici derecede ve tehlikeli boyutta olmasına rağmen üretime devam edildiğini, fabrikanın çok tehlikeli sınıfta olmasına rağmen patlamadan korunma dökümanın hazırlanmadığını, çalışan mühendis sayısının yetersiz olduğunu ve gece vardiyalarında mühendis bulunmadığını da iddialarına ekledi.

Murat Meriç’in arama çalışmaları sırasında bir yetkilinin altı üstü bir işçinin öldüğünü söylediğini iddia etmesi üzerine Ali Galip Küreksiz bu kişinin kim olduğunu kendisine sordu. Meriç bu soruyu, “Sizdiniz, Galip Bey” şeklinde cevapladı.

Hattın Tıkanmasına Nitrik Asitle Müdahaleye Kim Karar Verdi?

Sanıklar arasında patlamanın sebebi olarak gösterilen hattın tıkanması sonrasında nasıl müdahale edildiği konusunda tartışma çıktı. Murat Meriç, Gökşen Toprak’ın hat ilk tıkandığında, kendisi izindeyken nitrik asit ile açtığını ve sorun çözülemediği halde izne ayrıldığını iddia etti. Toprak, sadece atmosferik hatlarda asit kullanılmasının doğru olduğunu, kendisinin separatör ayağındaki tıkanmaya asitle müdahale ettiğini, hatta asit verildiğinden 2 gün sonra haberi olduğunu söylerken Meriç, iki hattın birbirine bağlı olduğunu, hatta asit vermek için Toprak’tan talimat aldığını söyledi. Savcı, konunun aydınlanması için telefon kayıtlarının istenmesini talep etti. Ali Galip Küreksiz ise patlama öncesi nitrik asit beslenmesinin hatalı olduğunu ama patlamanın asıl olarak ısıtmadan kaynaklandığını, kendisinin bilgilendirildiğinin doğru olmadığını, hattın tıkandığından patlamadan sonra haberinin olduğunu iddia etti. Küreksiz, hattın tıkandığında nasıl açılacağını teorik olarak bildiğini ama pratik olarak bilmediğini ifade etti. Avukatların 2014 Ağustos’ta da separatör ayağının tıkandığı iddialarını, 3 sanık da  hatırlamadıklarını söyleyerek cevapladı.

Risk Analizi Sıklığını Bilmiyorum, Acil Eylem Planı Yetersizdi

Ali Galip Küreksiz, şirkette genel müdür olmadığından kendisinin doğrudan yönetim kuruluna bağlı olduğunu ifade etti. İş güvenliği kurulunun ayda bir toplandığını, kurulun kendisi dışında iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi, insan kaynakları müdürü ve sendika temsilcisinden oluştuğunu söyleyen Küreksiz, risk analizinin hangi sıklıkla yapıldığını bilmediğini, en son yaklaşık 1 yıl önce yapıldığını, olan acil eylem planının yetersiz olduğunu, Haziran’da hazırlanması gereken SEVESO  kapsamında yenileneceğini belirtti. Küreksiz, fabrika durması ve çok yüksek maliyetli harcamalar dışındaki kararları yönetim kuruluna bildirmediğini de söyledi.

İfadelerimiz Tam Olarak Öyle Olmayabilir

Ali Galip Küreksiz, bir önceki duruşma zabıtlarında geçen, “Murat Meriç, prim almak için bu yöntemi kullanmış olabilir” şeklindeki sözlerinin doğru olmadığını, Gökşen Toprak ise iş müfettişlerine verdiği ve bilirkişi raporunda geçen ifadelerin bir kısmının tam olarak öyle olmadığını iddia etti.

Mahkeme Uğur Çavdar’ın ailesinin avukatlarının şirket işleyişine dair istediği belgelerin temin edilmesini, sanık olan şirketin iş güvenliği uzmanının bir sonraki duruşmaya getirilmesini ve sonraki duruşmanın 18 Temmuz 2016 tarihinde yapılmasını kararlaştırdı.