7. Vicdan ve Adalet Nöbeti

Öncelikle 7.Vicdan ve Adalet nöbetimize gelerek destek veren, gelemezse de kalbi bizim yanımızda olan vicdan sahibi insanlarımıza teşekkür ederiz.

Bugünkü nöbetimizde, yıllardır bazen günübirlik iş kazası haberlerini duyduğumuz,  Tersanede çalışırken hayatlarını kaybeden işçi kardeşlerimizin ailelerini dinliyoruz.

Evet, bu haftada işçiden yana kötü bir hafta geçirdik. Karabasan gibiydi. 8 yıldır Meclis gündeminde ki ve işçi sağlığı değil ‘iş sağlığı güvenliği’ olan yasa tasarısı görüşüldü. Ne oldu ? Tasarı Meclisten geçti. Etaplı olarak, 1yıl- 2yıl- 3 yıl olmak üzere uygulanması ötelendi. Nedeni işyerlerinin tehlikelilik durumuna göre belirlendiği ifade edilmekte. Bizler hep söyledik, yine de söylüyoruz. Mesele tek başına yasal mevzuat değil. Mevcut olanı uygulamayan, işçi lehine yeni yasal düzenleme yapabilir mi? Nitekim yanıltmadılar bizi. Ve derdimize çare olmayacağını bildiğimiz, yapanların ise tersini söylediği yasa düzenlemesine bile tahammül göstermeden, aman işverenin karı azalmasın diye ötelediler. Biz aileler olarak diyoruz ki;

Hükümete, Milletvekillerine, Siyasi Partilere, Sendikalara, Meslek Odalarına, Derneklere, işçilere sesleniyoruz. Daha baştan yasanın adı niyeti beyan etmektedir. ‘İş sağlığı ve güvenliği’..Oysa doğrusu ‘İşçi Sağlığı ve Güvenliği’ dir. Adı bile niyeti ortaya koymaktadır.

Mevcut yasal mevzuatın etkin uygulanmasını sağlayın yeter. Bunun için İş Müfettişleri sayısını artırmak, özerkliklerini güçlendirmek, devam eden adalet mücadelelerinde yargılanan sorumlu kurumların yargılanmasına gölge etmemek iyi bir başlangıçtır. 

Ve bu yasa görüşülürken de çıktıktan sonrada işçi ölümleri devam etti..Hem de Meclis bahçesinde.Eskişehir deki patlamaya bakın. Davutpaşa da yaşananın nerdeyse aynısı. Makine imalatı ruhsatı alınan yerde patlayıcı- parlayıcı maddelerle üretim yapılmakta. Ve bu hafta basına yansıyan haberlerin işçiler dünyasındaki tablosu…Elektrik ve inşaat çalışmaları her hafta olduğu gibi önde gidiyor. Hayatını kaybeden işçi arkadaşlarımızın ailelerine başsağlığı ve direnç diliyoruz.

  • Antalya’nın Alanya ilçesinde 19 yaşındaki Cüneyt Demir, klima montajı yaparken elektrik akımına kapılarak yaşamını yitirdi.
  • Muş Alparslan Üniversitesi inşaatında çalışan Raif Bekçi (32) adlı işçi, dördüncü kattan düşerek yaşamını yitirdi.
  • Bingöl’ün Genç ilçesinden 3 ay önce çalışmak üzere Van’ın Erciş ilçesine giden çatı ustası İbrahim Kovalar (30), dün akşam saat 18.30 sıralarında dengesini kaybederek inşaattan düştü. Ve hayatını kaybetti.
  • İzmir’in Torbalı ilçesinde bir fabrikanın bacasında emisyon ölçümü yapan Çevre Mühendisi Onur Ercan Özakıncı’yı yüksek gerilim hattında elektrik çarptı. Hayatını kaybetti.
  • Kocaeli Yahya Kaptan’da kapalı spor salonu inşaatında çalışan bir işçi, elektrik akımına kapılarak iş cinayetine kurban gitti. Türkan Balin (40)..
  • ANTALYA-CMP Yatçılık’ta montaj ustası olarak çalışan 46 yaşındaki Uğur Kazancı, atölyeden çıkarılan yatın, duvara çarpması sonucu yıkılan duvarın altında kalarak yaşamını yitirdi.
  • Isparta’da  Yakaören Köyü Gölcük Tabiat Parkı mevkiinde bir inşaatın ikinci katında alçı çalışması yapan Hamza Sökmen (37), iskeleden düştü. Hayatını kaybetti..
  • Van’ın Muradiye ilçesinde çalıştığı taş ocağında elektriğe kapılan 27 yaşındaki Adem Tosun hayatını kaybetti..

 

Ve daha diğer kardeşlerimiz.

İşte bugün bizi bir araya getiren, nerdeyse bile bile gelen işçi ölümlerine karşı duyduğumuz öfkemizdir. Kaybettiğimiz canlarımız ve geride kalanlar için ‘BİR DAHA OLMASIN’ diyerek sürdürdüğümüz adalet mücadelelerimizdir.

Ve daha irtibatımız olmayanlar, bilmediklerimiz. Vicdan ve Adalet nöbetimize katılmaya, seslerini seslerimize katmaya davet ediyoruz.

Bizler, iş cinayetlerinde canlarını, sevdiklerini kaybetmiş kişiler olarak, başka canların yanmamasını, başka annelerin ve babaların ağlamamasını istiyoruz. Bir araya gelerek, bu memleketin geleceği için, işçi güvenliği için, sağlıklı-güvenli yaşam ve çalışma koşulları için  davalarımızın takipçisi olmaya devam ediyoruz…

Bütün iş kazalarında sorumluluğu olanların ortaya çıkarılmasını önemli ve de bizim payımıza düşen insani bir görev olduğunu düşünüyoruz. Memleketimiz insanının bütün bu sorumsuzluğa ve sonuçlarına layık olmadığına inanıyoruz. Adalet için mücadelemizde, basının ve kamuoyunun desteğini yanımızda görmek; davalarımızın, bu ülkede yaşayan herkesin davası olduğunu haykırmak istiyoruz!

 

Bu nedenledir ki;

–       28.nisan tarihinin tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi ‘İş Kazalarında hayatını kaybedenler için ANMA/YAS Günü’ ilan edilmesini istiyoruz.

–       Davalarda bütün sorumluların yargılanmasına mani olan, idarenin yargılanmaya müsaade etmeyen tutumunu terk etmesini istiyoruz.

–       Mecliste bu hafta görüşülerek yasalaşan ve uygulaması ötelenen ‘İş Güvenliği Yasasınının’ yeniden görüşülmesini, sendikaların- meslek odalarının ve biz aileler ve avukatlarının önerileri doğrultusunda değiştirilmesini istiyoruz.

–       İş kazasında hayatını kaybedenlerin ailelerinin, sosyal-ekonomik haklar bakımından ‘şehit ailelerine’ tanınan haklardan yararlandırılmasını istiyoruz.

İstanbul da ‘bizlerle benzer acıyı yaşayan’ ailelerle başlatmış olduğumuz, ‘iş cinayetlerinin durması’ için  VİCDAN ve ADALET nöbetine devam ediyoruz.. 8.Temmuz.2012 de saat:13.00 te ‘Esenyurt Çadır Yangınında Hayatını Kaybedenlerin Aileleri ve İşçiler’ ile birlikte Galatasaray Meydanında olacağız. Duyarlılık gösterecek vicdan sahibi, adalet duygusundan nasibini almış bütün yurttaşlarımızı bekliyoruz. Saygılarımızla.

 

İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybedenlerin Yakınları ve Yaralananlar