55.Vicdan ve Adalet Nöbeti’nde Adalet Arayan İşçi Aileleri adına basın açıklamasını Van Bayram Otel’de hayatını kaybeden Gazeteci Cem Emir‘in kardeşi Sinem Emir okudu. Basın açıklamasında Çapa Tıp Fakültesi’nde ve Gemlik Gübre’de işten atılan işçilerin son durumundan bahsedildi.
Aziz Sancar’ın Yetiştiği Üniversite Bilim Üretmek Yerine Taşeron İşçilerle Uğraşıyor
Çapa Tıp Fakültesi’nde verdiği işçi sağlığı ve iş güvenliği mücadelesi sebebiyle İstanbul Üniversitesi’nin Avcılar kampüsündeki Mediko’ya sürülen Güneş Cengiz, sözlerine bir taşeron işçi olarak işe girdiği ilk zamanlardan beri hiçbir zaman kadrolu işçilerle aynı şartlarda çalıştırılmadıklarını belirterek başladı. Zafer Açıkgözoğlu iş cinayetinde hayatını kaybettikten sonra kendi sağlıkları daha çok mücadele etmeye başladıklarını belirten Cengiz, Taşeron İşçileri Derneği’ni kurarak mücadele etmeye başladıktan sonra bazı haklarını elde ettilerini anlattı. İstanbul Üniversitesi’nden yetişmiş Aziz Sancar’ın ülke dışında yaptığı çalışmalarla nobel aldığını hatırlatan Cengiz, kendisi sürüldükten sonra çalıştığı laboratuvarda rutin işlerin anca yetiştiği için bilimsel çalışmaların aksadığını, üniversitenin kendileri ile uğraşmak yerine bilimsel çalışmalara öncelik vermesi gerektiğini ifade etti. Cengiz, ayrıca üniversitenin personellerin performansı niteliğe bakmaksızın kaç hastanın tedaviye alındığı gibi bilim dışı bir yöntemle değerlendiğine dikkat çekti.
Hasta Bakıcılar Sonda Takıyor, Kayıt Personeli Reçete Yazıyor
Çapa Tıp Fakültesi’nde iş sağlığı ve güvenliği baş temsilcisi olarak mücadele ederken işten atılan Cemal Bilgin, işçilerin ve hastaların kullandıkları yemekhanede yemek yiyen işçilerin raporlarında salmonella virüsü bulunması üzerine bu olayın üzerine gittiğini ve bunun üzerine işine son verildiğini anlattı. Çapa Tıp Fakültesi’nde taşeron işçilerin görev tanımına bakılmaksızın her iş yaptırıldığını belirten Bilgin, hasta bakıcıların sonda taktığını, temizlik işçilerin kanalizasyon temizlediğini, kayıt personelinin reçete yazdığını ifade etti. İlk olarak iş sağlığı ve güvenliği temsilcisi seçildiğinde belgelere imza attırıldığını, toplantıların dahi yapılmadığını söyleyen Bilgin, klima takarken yüksekten düşerek hayatını kaybeden Serkan Borucu ve Zafer Açıkgözoğlu‘nun kanalizasyon temizliğinde hayatını kaybetmesinden sonra tedbirlerin alınması, işçilerin ve hastaların sağlıkları için uğraştığını, bu noktadan sonra da baskıların başladığını aktardı. Bilgin, son olarak üniversite önünde başladığı oturma eyleminin OHAL gerekçesiyle engellenmeye çalışıldığını, OHAL şartlarının en çok emekçilere karşı uygulandığını ifade etti.
İşe İade Edilerek Çalışmaktan Kaçınma Hakkını Kullanacaklara Emsal Olmayı Umuyoruz
Gemlik Gübre’de işten atılan Mahir Karahan, yaşanan patlamada iş arkadaşları Uğur Çavdar hayatını kaybettikten sonra 5 işçi olarak iş güvenliği sağlanmayan bölgede çalışmayı reddederek, kanundaki çalışma hakkını kullandıkları için işten atıldıklarını süreci anlattı. Açtıkları işe iade davasını kazandıklarını belirten Karahan, dosyanın işveren tarafından temyiz edildiğini, nihai sonucu beklediklerini ifade etti.Karahan, bu davanın lehlerine sonuçlanarak emsal teşkil etmesini ve bundan sonra işçilerin çalışmaktan kaçınma haklarını daha rahat kullanmalarını umduklarını söyledi.
Adalet Arayan İşçi Aileleri’nin gönüllü hukukçularından Berrin Demir, Soma’da kendilerini farklı görevlerde göstererek sorumluluklarını saklamaya çalışan, Alp Gürkan dahil 5 yöneticinin son bilirkişi raporu ile yargılanmasının önünün açıldığını, ancak önümüzdeki duruşmaya yetişmesinin beklenmediğini ifade etti.
Hayatını Kaybeden Her Kişi İçin Sadece 2 Ay Hapis
Son olarak konuşan Sinem Emir, yargıtayın Van Bayram Otel’in sahibi Tevfik Bayram’a verilen cezayı önce az bulup yükseltilmesini istediğini, daha sonra ise arttırılan cezayı çok bularak indirilmesini istediğini belirtti. Tevfik Bayram’ın tüm bunların sonucunda 4 yıl içeride kaldıktan sonra şartlı tahliye ile serbest kaldığını hatırlatan Emir, hayatını kaybeden 24 kişi için, olayda açık ihmali olan Bayram’ın kişi başı yaklaşık 2 ay içeride yatmasını kabul edilemez olduğunu söyledi.
